Maç başlıyor, iki kadro da birbirlerinden çekiniyorlar. Pilot kamera gösterdiğinde iki kadro da orta alanda kümeleşmiş durumdalar. Haliyle de atacak adam bulamadıkları için devamlı geriden yan toplardan yürümeye kalkıyorlar.
Galatasaray, biraz daha fazla ortaya top atıyor. O vakte kadar Trabzonspor’un iki tane konumu var atamıyorlar. Vakit geçtikçe iki ekip ortasındaki fark açılmaya başlıyor. Ki şöyle oluyor; sarı-kırmızılı oyuncular en ileri uçta oynayan oyuncularıyla birlikte yüzde 100 defans yapmaya kalkıyor. Yani baskı yapıyorlar, rakibe rahat top kullandırmıyorlar.
Trabzonspor’un zati fizik gücü o kadar iyi değil. Bu kadar baskıyı kaldıramıyor, top kullanamıyorlar. Bu türlü olunca da Galatasaray’ın orta alanı ve defansı çok rahat hareket ediyor. Yani, 20’nci dakikadan sonra Trabzonspor, Galatasaray defansını zorlayamıyor. Tesadüfen konumlar yakalıyorlar.
Ekip olarak Galatasaray az yanılgıyla oynadı. Daha doğrusu maçın yükü kaleci hariç 10 futbolcuya eşit formda dağıldı. Lakin Trabzonspor için birebir şeyi söyleyemiyorum. Kimileri 7’lik, 8’lik uğraş ediyor, kimileri 2’lik, 3’lük…
O denli olunca da Trabzonspor’un ekip zincirleri yavaş yavaş koptu. Esasen Galatasaray, 2-0 yaptıktan sonra işi rölantiye aldı. “Ben bu Trabzon’dan rahat rahat çıkarım” dedi. Hani bir gol yeseler, anında karşılık verecek üzere gözüktüler. Fazla uzatmadan şunu söylememiz lazım; Galatasaray dün geceki maçı iyi gayret ederek, iyi yardımlaşacak, bileğinin hakkıyla kazandı.
Abdullah Avcı’nın işi sıkıntı. Zira bu Trabzonspor’u kucağında buldu. Dönem başında bu kadro elinde değildi. Mutlak devre ortası bir şeyler yapacaktır. Abdullah Avcı’ya da sabretmek gerekir. Esasen şu anda ondan diğeri da bu Trabzon’da fazla bir şey yapamaz.
Geçen yıl Trabzon’da oynayan üst seviye Sosa, Sörloth, Novak varken Nwakaeme de bir şeyler yapıyordu. Şu anda o futbolcular yok, Nwakaeme de yok. Ona nazaran hareket etmek, ona nazaran transfer yapmak gerekir.
Hakem için şunu söyleyeceğim. Çok aksi düdükler çalmadı. Amma velakin, bir FIFA hakemi ve yavaş yavaş Avrupa’da da yükselmeye başladı. 90 dakikalık bir maçta 2-3 kere çarpışırsa, atlarsa, zıplarsa, futbol topuyla yakar top oynarsa Avrupa’da adamın üstünü çok çabuk çizerler. Bu usul hakemler, bir-iki sene bir şey olduklarını sanınca maçları hafife alıyorlar.
Dün gece dikkatle izledim, devamlı oyunun içindeydi. Futbolcuların oyun alanlarına tecavüz etti. Resmen kimi durumlarda futbolcular, hakem yüzünden istedikleri arkadaşlarına topu atamadılar. Zati hakem de bunun yüzünden bu kadar çok topla çarpıştı. Âlâ bir FIFA hakemi topla çarpışmaz. Nerede duracağını bilir de ondan.
NOT: Fatih Terim’in cezasını Tahkim bir kaç maç daha artırırsa bence Galatasaray’a daha faydalı olacak. Neden mi? Zira hoca tribünden daha iyi okuyor. Sahanın içinde tıpkı başarıyı gösteremiyor.
Fotomac
