Kritik bir derbi olması nedeniyle Fatih Terim haklı olarak genel oyun modeli olan alışılmış önde baskıyı gündemden çıkarmıştı. Rakibe genişlik bırakmamak ve denetimli futbol temel taktik unsurdu.
Beşiktaş birinci 30 dakika oyunu domine etti, fakat Oğuzhan ve Ghezzal’ın fizikî yetersizliğiyle Aboubakar’ın iki güçlü stopere büsbütün teslim olması eklenince üretkenlik sağlayamadılar.
Galatasaray rakibi iyi karşılıyordu ancak ileride tesirli bir dikey sprinterinin olmayışı nedeniyle, mecburen pas alışverişleriyle hamleye çıkmaya ve üçüncü bölgede set oyunu ile konum bulmaya çalışıyordu. Bu yarıda Marcao’nun bir sürpriz vuruşunda Atiba yanlışsız yerde bulunduğundan kale önünde kurtardı.
İkinci yarıda da saha içi manzarası birebirdi. Durumsuz bir taktik gayreti vardı. Bu anda ortaya Diagne çıktı ve gereksiz bir hareketle kırmızı kart gördü. Galatasaray’ın işi zora girdi.
Sergen Yalçın da fizik gücü yetersiz iki oyuncuyu; Oğuzhan ve Ghezzal’ı çıkarıp iki hareketli ismi alana sürünce baskı arttı.
Bana nazaran Sergen Yalçın’ın birinci 11’deki Oğuzhan tercihi kusurluydu. Medyada “Oğuzhan olmazsa üretkenlik olmaz” baskısı vardı lakin gördük ki Oğuzhan oyunda kaldığı sürece 65 dakikada Larin dışında tek bir konum yoktu.
Dün bir defa daha görüldü ki Beşiktaş’ın en değerli iki oyuncusu Souza ile Atiba. Souza, 90 dakika gayretinin yanında bir de çok hoş gole imza attı. N’Koudou işi bitiren isim oldu.
Galatasaray’da ise genelde ekip olarak düşük performans gösterdiler. 3 kişi hariç…
Taylan ve iki stoper Marcao ile Luyindama fevkalade bir performans sergiledi.
Aboubakar ise dün Beşiktaş’ı 10 kişi oynattı.
Fotomac