Vincent Aboubakar ile oynamak öbür bir şey… Oynamak istediğiniz her oyuna karşılık veriyor. Her sistemi de işler hale getiriyor. İster pas oyununu oyna, ister kontratak oyna, ister dar alanda baskılı oyna, istersen meyyit vuruş kullan… Hepsinde Aboubakar var… Bu özellikler bir ekip için hakikaten çok büyük talih.
Dün akşam Aboubakar’ın ayağından erken gelen gol, Beşiktaş’ı rahatlattı. Kadro olarak aslında topa sahip olarak oynuyor. Ama golle bir arada oyunun temposunu da istediği üzere yönlendirdi. Tahminen birinci yarıda kendi de çok fazla durum bulmadı fakat rakibine de hiç konum vermedi. Bu Beşiktaş’ta çok kıymetli bir grup özelliği haline geldi.
Oyun ne olursa olsun, skor nasıl olursa olsun rakiplerine ne konum veriyor ne de oynamalarına müsaade ediyor. Beklendiği üzere ikinci yarı aslında durum zenginliği arttı. Bununla birlikte gelen Aboubakar’ın ikinci golü de maçı kopardı. Sonrasında yeniden bol durumlar ve oyuna hakimiyet vardı.
Beşiktaş bunları yaparken zorlanmıyor. Kadronun kurgusu ve oyun kabiliyeti o kadar iyi bir noktaya geldi ki Beşiktaş oynarken yapılan her şey olağanmış üzere görünüyor.
Aslında bu hiç kolay bir iş değil. Ancak iyi grup düzeyleri bunları ortaya çıkarıyor. Kazanmanın ötesinde dünkü müsabakanın uzatmalarında gelen penaltı ve direkten dönen top dışında durum vermeden devam eden bu süreç Beşiktaş’ı ruhsal manada da çok güçlendiriyor.
Aşağı üst her maça çıkarken gözü kapalı sayılır hale gelen Beşiktaş takımı gözü kapalı kazanmaya devam ediyor.
Fotomac
