Galatasaray Lider Adayı Metin Öztürk, adaylık sürecini ve projelerini anlattı. Kendisinin daima 2021 Mayıs’ın adayı olduğu söylediğini belirten Öztürk, “Çünkü Galatasaray’a lider adayı olduğunuz vakit bir kez hem ekonomik açıdan kendi olgunluğunu tamamlamış olmak gerekiyor ki aklınız aşınızda kalmasın. Tam konsantrasyon ile buraya vakit ayırabilesiniz. Galatasaray başkanlığı tam mesai gerektiriyor. Galatasaray’ın o kadar büyük meseleleri var ki yalnızca futbolu yok. Basketbol, voleybol, su topu, esporu var. Liderseniz futboldan çıkıp, basketbola geçeceksiniz. Onun yöneticileri gelecek oturup bunları konuşacaksınız. Onun için ben bunun uzun hazırlık ve planlama gerektirdiğini düşündüm. Biz de 2 yılın sonunda hazırız. En kıymetlisi yalnızca futbol konusunda değil, biz koca bir aileyiz. Tüm amatör branşlarımızla hazırız. Bunların tamamına sponsorlarımız hazır. Biz seçimi kazanacağımıza inanıyoruz. Ola ki genel şura bu teveccühü göstermeyebilir, biz buna da hazırız. O vakit tüm sponsorlarımızı seçilen liderin hizmetine getireceğiz. O lider bizim elimizde daha iyisi var der, o vakit onu kıymetlendirir. Biz en azından seçilen liderimize bir alternatif üretmiş olacağız. İnşallah biz kazandığımızda da öbür lider adaylarımız birebir halde davranır. Bence her lider adayı seçilmiş kadar kıymetlidir benim için. Zira emek, vakit, para harcamıştır. Biz onlara hürmet duyacağız. Lütuf edip kahve davetimize icabet ederlerse onlardan da faydalanmak isteyeceğiz. Biz yalnızca 44 kişi ile değil, Galatasaray ailesi ile bu yükü kaldıracağımıza inanıyoruz. Komiteler olacak. Ada, Florya, Kemerburgaz, Taçspor, stadımızda yapılacak olan şeyler var. O kadar çok mevzumuz var. Onlarla birlikte ayağa kaldıracağız. Kendileri kazanırsa bizim insan kaynağımızı sonsuza kadar kullanabilirler. Biz de, ben dahil Galatasaray’ın adamıyız” diye konuştu.
“BİZ YÖNETME LİSTESİ YAPTIK”
Seçim periyodunda kullandığı ‘Daha Güçlü Galatasaray’ sloganını anlatan Metin Öztürk, “60 yaşında biriyim. Adım Metin Oktay’dan geliyor. Demekki bugüne kadar her liderimizin, yöneticimizin, atletimizin katkılarıyla Galatasaray buraya gelmiş. Türkiye’nin bence en büyük markası. Türkiye’nin en büyük markasıysa daha iyisini yapmaya çalışırsınız. Zira çağ değişiyor. ‘Daha Güçlü Galatasaray’ sloganı da buradan çıktı. Bugün büyük bir keder içerisindeyiz şampiyon olamadık diye. Averajla ikinci olduk. İşte Galatasaray güçlü. Hocasıyla, oyuncusuyla, kadrosuyla, seyircisiyle, insan kaynağıyla güçlü. O vakit aklına gelen slogan ‘Daha Güçlü Galatasaray.’ Uygun var zati. Biz bunu daha ileri nasıl götürürüz. Dünya değişirken, Galatasaray’ın değişmemesi mümkün değil. Biz hazırlıklarımızı buna nazaran yaptık. Biz seçim kazanma listesi yapmadık. Birinci kere bir aday seçim kazanma listesi yapmadı. Buna dev transatlantik diyorum artık. Bunu yönetme listesi yaptık. İdare heyetimizdeki iki kişi dijitalden geliyor. Biz icat çıkaranlarla bir ortadayız. Galatasaray’ın, Türkiye’nin, dünyanın icat çıkaranlara gereksinimi var. Biz Galatasaray’da pek çok hususta yapabildiğimiz oranda ihtilalleri gerçekleştireceğiz. Öncelikle kurumsallaşma. Biz Atatürk ihtilallerinin peşindeyiz. İktisadı batık haldeyken, iktisat batık diye oturup, ağlamamış. Ne yapmış, bu ülkenin kaynaklarını kullanmış. Harf ihtilali yapmış, bayan hakları konusunda bir ekip ihtilaller getirmiş. Baktığınız vakit hayata gözlerini yumduğunda da 57 yaşındaymış. Benden 3 yaş küçükken o günün makus şartlarında bir ihtilal yapmış. Osmanlı’yı kötülememiş. Osmanlı’dan gelmenin yaptığı gelenekleri, vizyonu taşımış. Ancak ne yapmış, Osmanlı’daki hantallığı bırakmış, zira çok büyüyünce hantallık geliyor. Ancak devlet terbiyesini taşımış. Onların olumlu taraflarını almış lakin oradaki yükleri de orada bırakmış. O yükleri bırakmazsanız ilerleyemezsiniz. Biz de Galatasaray’da öze döneceğiz. Galatasaray Lisesi’nden çıkan bir kültür yumağı var. Galatasaray Lisesi de Cumhuriyet’ten eski. 400-500 yıla dayanıyor. Kurucu liderimiz Ali Sami Yen, şu grubu bu grubu yenin dememiş, Avrupa’daki grupları yenin demiş. O günden o vizyonu koymuş. Biz onun için Galatasaray Lisesi’nden çıkan kültürel pahalarla, Atatürkçü ihtilalleri harmanlayıp, şu anki dijital dünyayı da işin içine katıp, Galatasaray’ı diğer bir yere getireceğiz. Siyasi ideolojiden uzak, liseli-lisesiz hengamesinden uzak, büsbütün taraftarla iç içe, yalnızca belirli taraftar dernekleriyle değil” açıklamasını yaptı.
“FLORYA’YA EŞOFMANLA GİTMEYİZ”
“Biz alana eşofmanla inip, hocanın işine karışmayacağız” diyen Öztürk, “Bazı yöneticilerimizi gördük. Artık aday olacağını duyuyoruz. Eşofman giyeceksen tribünde giyeriz, taraftarla birlikte. Fakat Florya’ya eşofmanla gitmeyiz, stilimiz değil. Hoca eşofmanını giyecek, biz kadro elbiseyi giyeceğiz, seyircimiz de tribünde olacak. Roller karışmayacak. Biz tabi gerektiği an taraftarımıza takviye olacağız. O gün kadronun başında hangi hocamız varsa, hangi futbolcularımız bizim ekibimizdeyse onların maaşlarını vaktinde yatıracağız. Hocanın istediği futbolcuyu, bütçe içinde vaktinde kampa yetiştireceğiz. Biz hiç bugüne kadar kampa futbolcu yetiştirememişiz. Bugün 12 futbolcumuz ya kiralık ya kontratı bitti. Kalktık hepimiz Manchester United’ı tutuyoruz. Niçin? Bir tane ön eleme eksik oynayalım diye. Niçin kendi göbeğimizi kendimiz kesmedik. O bataklık üzere alanda 2 haftada 5 puan kaybetmemiş olsaydık hem uzak orta şampiyonduk hem 30 milyon Euro cebimizdeydi hem de elin İngilizini desteklemeyecektik. Elin İngilizi bizi desteklesin. Şu an saçma bir yerdeyiz. Hoca yok, seçim 19 Haziran’da. Mazbata 25’inde alacaksınız. Ekip 30’unda kampa gidecek. Kimle gidecek? Hocası kim, futbolcusu kim? Parasını nasıl bulacaksınız? Garip bir durum yani” biçiminde konuştu.
“AKADEMİK ÇALIŞACAĞIZ, DEMOKRAT ÇALIŞACAĞIZ”
Nasıl başkanlık yapacağını anlatan Öztürk, “Emre Alkin ile çalıştaylar yaptık. Başından beri aslında nasıl çalışacağımızın numunelerini ortaya koyduk. Akademik çalışacağız. Demokrat çalışacağız. Herkesin fikrini soracağız. Seçime gerçek giderken bakıyorsunuz, eldeki idareler bu idaresi suçlamak için söylemiyorum, 2.5 kişi ile kulübü yönetiyor. 2.5 kişi ile basketi mi yöneteceksiniz, parayı mı yöneteceksiniz? Mümkün değil. Onun için biz bu işi büsbütün kurumsallaştırıp, yalnızca 44 kişi ile değil, komiteler, mağazacılık, Taçspor, sportif, bunların hepsinin çalışmalarını tam gaz devam ediyoruz. Dijitalleşmenin tahminen 2-3 aylık bir şeyi kaldı lakin onun dışındaki bütün projeleri bitirdik” sözlerini kullandı.
“GALATASARAY’IN ELİNDE KEMERBURGAZ ÜZERE BİR HAZİNE VAR, 110 DÖNÜM”
Öztürk, hızla Kemerbugaz’a geçmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Şu an inanamıyorum, taraftarın güzeline gitsin diye bir yöneticimiz, ‘Biz Florya’yı aldık, yuvamıza geri kavuştuk. Biz bunun altında tesisler yapacağız’ dedi. Artık de diyorlar, Florya çağ dışı kaldı. 6 ayda mı çağ dışı kaldı? Biz daha önce de söylüyorduk. Galatasaray’ın elinde Kemerburgaz üzere bir hazine var, 110 dönüm. Otur, sıfırdan buraya harika tesisler yap. Kemerburgaz’da stada 4 dakika aralık mükemmel bir yer varken, Florya diye tutturmak akıl tutulması. Daima ileriye gerçek gidersiniz, geriye yanlışsız gitmezsiniz. 30 sene evvel Florya yapıldığında, bizim 2000 yılındaki Fatih Hoca ile UEFA şampiyonluğu ile Harika Kupa’da gerisinden gelen Dünya Kupası’nda Ulusal Ekibimizin üçüncülüğü de daima Florya’da atılan adımların meyveleridir. 90’larda orası yapılınca herkes toprak alanda oynarken biz Avrupa standartlarında alana kovuştuk. Galatasaray şampiyon olunca orada yetişen oyuncular Şenol Güneş hocamızın elinde, hakikaten kendisi de çok değerli bir hocadır. Biz her Türk hocamızla büyük gurur duyuyoruz. Ulusal Grup’taki oyuncuların yüzde 70’i Galatasaray’dandı. Dünya üçüncülüğü geldi. Hiçbir şey tesadüf değil. Onun için bu işlere akademik yaklaşmak lazım. Biz diyoruz ki 8 ay içinde, yok kelamı tutamadık 10 ay içinde yok tutamadık 12 ay içinde 4 tane idman alanı yapacağız diyoruz. Oradan futbolcularımız maça gelirken dinlenmiş olarak gelecek. Florya’dan stada 40 dakika otobüsün içinde geliyor. Onların 1 dakika fazla dinlemiş olmaları maçtaki skoru değiştiriyor. Yorgun beden sakatlanmaya daha müsait” değerlendirmesinde bulundu.
“SPOR SALONU KESİNLİKLE YAPILMASI GEREKEN BİR KONU”
Spor salonu projesiyle ilgili de bilgi veren Metin Öztürk, “Spor salonu kesinlikle yapılması gereken bir bahis. Orası arena. Yani arena derken bir sürü kompleksin olduğu bir yer. Basketbol alanı olacak. Elde bir proje var. Belediyeden de müsaadesi alınmış bir proje var. Tahminen onun üstünden günün gereksinimlerine nazaran ufak tefek revizyonlar olabilir lakin basketbol, voleybol ve espor da tıpkı yerde olacak. Kaynağı bir halde bulacağız. Bulmadığınız vakit çatı konusu gündeme gelir. Biz Adnan Polat liderimiz periyodunda stadı bir an evvel devralmak için devletimize, ‘Çatıyı yapma, bir an evvel locaları, koltukları yap. Biz maç oynamaya başlayalım. Gelir elde edelim. Sonra biz çatıyı yapalım’ demişiz. Devletimiz de motamot öteki kulüplere olduğu üzere Galatasaray’a da olumlu yaklaşmış. Tamam demiş, biz bir mukavele yapmışız. Çatıyı yapmamışız, parasını da vermemişiz. Çatıyı yapmamakta haklıyız, sonra eksper de inceledi ki oraya çatı yaptığınız takdirde orada futbol oynamanız mümkün değil, çimler kuruyor. Tüm statların yerleri devlete ilişkin. Bizim de rakiplerimizin de. Biz üst kullanım hakkını kiralıyoruz. Sonraki periyotlarda bir liderimizin devrinde, ‘Biz parayı ödeyemiyoruz. Spor salonu yapalım. Galatasaray burada maçlarını yapacak, üst kullanım hakkını da bizim olacak, çatı davasından vazgeçer misin’ demişler. Devlet de tamam demiş. Sonra idareler değişmiş, biz tekrar onu yapmamışız. Tabelası duruyor yalnızca. Onun için bunu yapmadığınız vakit 30-40 milyonluk çatı işi bugün faiziyle gelir 150 milyona. Devlet de sizden talep eder. Bu bahiste da yüzde yüz haklı. Yapılacak şey, biz stadın isim hakkını konuşurken, tabiki o sahayı yapabilecek diğer bir firma bulabilirsek, bakacağız. Şu anda elde yok. Öteki adaylar bulmuşsa, getirirlerse bize değerlendireceğiz. Ancak bizim basketbol alanı yapabilecek adayımız şu an yok. Orada düşündüğümüz proje, stadın isim hakkıyla, basketbol alanını birebir firma ile konuşmak, orayı ona yaptırmak, hem basketbolda çağdaş, Avrupa’daki rakiplerimizle çaba edebileceğimiz bir alan yapmak. Basketbol benim çok kıymet verdiğim alanlardan biri. Zira orada çok geride kaldık. Ne para harcarsanız harcayın o farkı kapatamazsınız. Anca tesisleşme ile kapatırsınız. Biz basketbolu başka bir anonim şirket yapacağız. Futbolda olduğu üzere. Yine Galatasaray Spor Kulübü Derneği’nin patronajında lakin futbol dışında kendi kaynakları ile kendini koruyabilecek ve Avrupa’da çaba edebilecek kıymetli branşımız basketbol. Bu voleybolda yakalanamayabilir. Tekrar dernek yapısı içinde kalacak lakin basketbolu anonim şirket yapacağız. Mustafa Cengiz idaresinde genel heyete getirdiler, geçmedi. Biz de genel şuraya getireceğiz. Biz her şeyi genel heyete getireceğiz. Bugün genel konseyin onayı olmadan yatırımları yapmak mümkün değil. Genel konseyden geçmemesinin sebebi sunuştu. Biz getiririz, anlatırız, geçiririz” dedi.
“FATİH HOCA’YI HERKES YERDEN YERE VURURKEN, BİZ YENİDEN HOCAYA SAHİP ÇIKTIK”
Teknik Yönetici Fatih Terim ile ilgili görüşlerini de lisana getiren Metin Öztürk, “Şu an elde bir idare var. Ne vakte kadar, biz seçilene kadar. Niyetlerimizi biz zati maç günü bildirdik. Maç gününün üstüne hoca hakkında konuşmak, güya seçim kazanmak için PR yapmak üzere. Niçin o vakit yüzmenin, basketbolun, voleybolun hocasını konuşmuyoruz? Benim ve takımımın her vakit şahsi görüşü vardır. Biz bunu kendi toplumsal medyamızdan duyuruyoruz. Onun için haber kanalları üzerinden tekrar tekrar konuşmak gerçek değil. Yaklaşık 2 ay evvel yaptığım bir röportajda hocayı herkes yerden yere vururken, biz yeniden hocaya sahip çıktık. Kıymetli olan seçim ortamının dışındaki görüşleriniz, daha objektif. Zira seçim devrinde söylenenlere kusura bakmayın çok da prestij etmiyorum. Çok popülarite nereye gidiyorsa ona nazaran görüş bildiriyorlar. Makyajlı bir görüş bildiriyorlar tüm lider adayları ve lider adayı olacaklarla ilgili” açıklamasında bulundu.
“YÖNETİM PLANLI KÖTÜLÜK YAPMIŞTIR”
Seçimlerin iptalinin değil, ertelenmesi gerektiğini belirten Öztürk, “Keşke seçim 29 Mayıs’ta olsaydı. Zati devletimiz 1 Haziran’a kadar tüm genel şuraları erteledi, iptal etmedi. Devlet iptal etmez aslında. Buna karışmaz. Sıhhat şartları sebebiyle erteler. Mustafa Cengiz idaresi de tüzüğe uyarak, tüzük derki seçimler 3 yıldır, mayısın ikinci yarısıdır. Yanlışsız bir kararla 22-29 Mayıs’ı açıkladı. O vakit kural ve uygulama nedir. Şu an divan seçimleri var. O seçimlere yeni bir aday giremiyor. Niçin giremiyor, zira divan kararı yazarken o tarihte olmadığı takdirde uygun tarihe ertelenmesi kararı aldı. Şu an idarede iptal değil, erteleme yapmalıydı. Yeniden 19 Haziran olabilirdi, sorun değil. Lakin idareden birtakım şahıslara yol açmak için. Dediler ki, idarede olmayanlar bir elini açsınlar bakalım, biz onları birbirine düşürelim. 4-5 aday çıksın. Bunlar daima planlı kötülük. İdare planlı kötülük yapmıştır. Hiç fark etmez. Bizim hiçbir şeyden kaygımız yok. Biz Galatasaray için geliyoruz. Galatasaray taraftarı ve üyesi şunu görsün; bu 4 adaydan sonra çıkacak herkes planlı berbatlığın şuurlu listesi olarak geliyor. Zira yönetimdeydiler, iptal edeceklerini biliyorlardı. Bu tarihe erteleme yapmak varken, tüzük 60 güne kadar erteleme hakkı vermişken iptal ettiler. Hiçbir iyi niyet taşımıyorlar. Galatasaray’ın altına dinamit koymuşlardır. Biz geldiğimiz gün tüzüğün hususlarını açacağız, tüzük neyi gerektiriyorsa da onu yapacağız. Tekrar birebir listeyi vereceğiz. Daha çok imza ile vereceğiz. Tekrar imzalayarak vereceğiz. Tekrar imza vermemize tüzük açısından gereksinim yok ancak yine vereceğiz. Daha iyi, yenileniyoruz” diye konuştu.
“TÜZÜKTE DEĞİŞTİRECEĞİMİZ BİRKAÇ TANE HUSUS VAR”
Tüzük ile ilgili çalışmalar yapacaklarını açıklayan Metin Öztürk, “Tüzükle ilgili bir kez tüzüğün tüm unsurlarının işlemesini sağlayacağız. Tüzükte değiştireceğimiz birkaç tane unsur var. Bir tanesi mali genel konseylerle ilgili, onu 2 güne taşıtacağız. Orada ibrasızlık net olacak, mahkemeye gitmeyecek. Birinci gün gece yarılarına kadar sürüyor. Herkesin görüşü değerli. Biri 3 dakika konuşur, biri bir buçuk saat konuşur. Biz bunlara hudut koyma niyetinde değiliz lakin oraya gelen iradeye saygılıyız. Oraya gelen, 3 saatini ayıran kişi oyunu kullanabilmeli. Kaçta biteceği muhakkak değil, hayatları ve aileleri var. 80 yaşındaki birini gece 12’ye kadar niçin tutuyorsun? Belediye liderini seçerken 2 dakikada oy kullanılıyor, kulüp liderini seçerken 2 dakikada oy kullanılıyor. Fakat ibra etme mevzularını kullanamıyor. O gün 1700 kişi geliyor, 300-400 kişi oy kullanıyor. 2 gün yaparsınız isteyen mevzuları dinler birinci gün. Gücü müsait olan dinler. Bence dinlenmesi lazım. Ben şahsen gece 12’de de bitse dinleyeceğim ancak genel heyet iradesine hürmet duymak lazım. Lideri iki dakikada seçiyorsunuz, onu göndermeyi 12’ye kadar konuşuyorsunuz. Birinci gün yaka kartınızı saklarsınız, oyunu kullanırsınız, sonraki gün ibra yahut ibrasızlık konusunda sandığa atarsınız oyunuzu. 15 dakikada sayarsınız. Dersiniz ki 750’ye 548 oyla ibra olmadı dersiniz. Örneğin ben. Diğerleri hakkında konuşmayım. Ceketimi alırım, teşekkür ederim, sonraki idarenin önünü açarım, mahkeme kapılarına gitmem. Bugün kulübü mahkeme kapılarında süründürenler bugünkü karanlık tabloyu hazırlayanlardır. Şu anki idareden bahsediyorum. Ben bu idaresi ibra edenlerden biriydim o yüzden rahat konuşabilirim. O ibrasızlık kararını yok sayıp 2 yıl kulübü ıstıraba soktular. 2 mali genel heyeti yapmadılar. Geçen yaz herkes tatile, yüzmeye gitti, herkes yurtdışına gitti ancak lisenin bahçesine bir sandığı koyamadılar. Lisede, Lütfü Kırdar’da toplantı yapamadılar. Mali Genel konsey ile ilgili. Maskelerimizi takardık, ara aralıklarıyla mali genel şurası yapardık. İbra olurlardı ya da olmazlardı. Tüzükte birinci değişiklik bu. Bir oburu bunların getirdiği şeyi getireceğiz. Biz tüzük kongresi yaparak getireceğiz. Tüzük kongresinde bu sportif ile derneğin bilanço tarihini birebir tarihe getirmek. Bu kaos olmayacak. Devamlı makyaj yapıyorlar. Buraya kesilen faiz faturasını derneğe kesiyorlar, derneğin 200 milyon borcu 1.2 milyar TL olmuş sportife. Nasıl ödeyecek ? Yüzmenin, basketin olmayan gelirleriyle mi ödeyecek. Daha gerçekçi yaklaşmak lazım bahislere. Bir başkası 60 yaş üstü üyelerimizle ilgili. Bugün metrolar 60 yaş üstüne parasız biliyorsunuz. Galatasaray üye yapısının bu ekonomik katkıya gereksinimi yok. Bizim ahlaken o büyüklerimize hürmetimiz olması lazım. Biz 60 yaşın üstündeki üyelerimizle ilgili aidatları aidat olarak değil, bağış olarak alacağız. Dilek eden bağışlayacak. Onlar hazirunda olacak. 60 yaşındaki büyüklerimiz hakları olarak tatil moduna girmişler. Otomatik kredi kartına ödemenizi koydunuz ve 3 senede bir kart yenileniyor. Fakat son kullanım tarihi değiştirdiği için kullanılamıyor. 60 yaşın üstündeki büyüklerimize git iban gir diyemeyiz. Bunlar her gün oturup hesaplarını denetim eden beşerler değil. Gaye oradaki 400 TL değil. 60 yaşındaki büyüklerimiz iş hayatından uzaklaşmış, teknolojiyi daha az kullanan büyüklerimiz. Bunlardan aidat konusunu kaldırmak lazım. Kulübün sahibi onlar, kulübü onlar bugüne getirmişler. Biz adaysak onların sayesinde, öbür adaylar içinde geçerli. 60 yaş üstüne aidatı kaldıracağız ya da 1 TL üzere sembolik bir şey yapacağız. Otomatik olarak sene başında yatmasını sağlayacağız” sözlerini kullandı.
“DENETLEMENİN İDAREYLE BİRLİKTE SEÇİLMİYOR OLMASI LAZIM”
Denetleme Konseyi’nin idareyle birlikte seçilmiyor olması gerektiğini belirten Öztürk, “Beni ben denetliyorum bu türlü bir dünya mı var? Artık biz daima söyleriz. Avrupalıların medeniyetini. Kırmızı ışıkta tak duruyorlar, niçin zirvede kamera var. Bizde de o denli. Denetlenmek koşul. Denetlenmediğimiz için 3 milyar TL’ye geldik. Yıllarca bankalar battı, devletin sırtına kaldı. Onların da denetlemeleri vardı. Ancak demekki biraz toleranslı denetlemişler diyelim. Toleranslı denetlenmeseydi Galatasaray bu kaynaklarla bu yere gelmezdi. Yöneticilerimiz Gomis’ten Falcao’ya 50 milyon Euro kaptırıyorlar, selfieler çekiliyorlar. O vakit niçin 50 milyon Euro bağışlamıyorsun kulübe. Onun için kulübün parasını kendi paranız üzere kullanırsanız, ona büyük hürmet duyarsanız o işin rengi değişir. Ben lider adayıyken değil GSYİAD’dayken de birçok sponsorlara aracı oldum. Sıradan bir üyeyken de elimden gelen her katkıyı gösterdim. Herhalde son 10 yıldır da kulüpte aralıksız locam var. İmkanım neyse imkanımı sonuna kadar kullanıyorum. Her lider adayı da umarım birebirini yapmıştır” dedi.
“ONLARI ALİ SAMİ BEY’İN GALATASARAY LİSESİ’NDE KURDUĞU VİZYONA DAVET EDİYORUZ”
Galatasaray İkinci Lideri Abdurrahim Albayrak’ın tüm lider adaylarını arayarak haziran-ağustos aylarında paraya muhtaçlık olduğunu söylediğini tabir eden Metin Öztürk, “O durum tam bir saçmalık. Şu an lider adayı da olacak kendisi büyük ihtimalle. Kulübümüzün ikinci lideri endişe salmak için tüm lider adaylarını arıyor. Her yerde söyledim, yalanlasın, bende telefon kaydı var. Bu mevzu geçmedi desin, aramadı desin. En azından bizim yüzümüz kızarır. ‘Sevgili kardeşim güzel olsun lider adaylığın. Biz seçim kararı aldık, biz yokuz. Fakat bilinki haziran-ağustos ortasında 200 milyona gereksinim var’ diyor. ‘Yoksa bu futbolcular hür kalır’ diyor. Beni ve öbür adayları arıyor. Biz gelirken kasa kolaylığı konusunda hazırlıklarla geliyorduk hazırlığımız 100 milyon TL idi. Kasa kolaylığı, bağış değil. Bir liderimiz önerilirken yıllar öne 100 milyon Dolar armağan edecek dediler. O da ‘hediye edilmeyecek’ dedi seçildikten 1 sene sonra. Ben seçilmeden söylüyorum. Diyorum ki armağan edeceğiz diye gelmiyoruz. Kulübün gereksinimlerini faizsiz, idaredeki arkadaşlarımızla kasa kolaylığı biçiminde yerine getireceğiz. Bu 100 milyon mudur, 300 milyon mudur bilmiyoruz. Zira haziran-ağustos ortasında ne olduğunu kulüp bizle paylaşmadı. Kulüp demek ikinci lider demek değil. İkinci lider şahsi konuşma yapıyor, kulübün resmi bir yazısı yok. Biz lider adayıyız herkesten evvel listemizi verdik, bize hiçbir evrak gelmedi. Diyorlarki denetleme heyeti raporlarına inanmıyor musunuz? O eski, geriye dönük. Haziranda, temmuzda, ağustosta bizi ne bekliyor bilmiyoruz. Hocamız bu idareyle çalışmak istemediğini açıkladı. Bunu Mustafa Cengiz için mi, idaredeki herkes için mi dedi bilmiyoruz. İş adamı olarak tek yapacağınız, bir arı kovanına dalıyorsunuz ne yaparsınız? Kıyafeti giyersiniz, gözetici maskeyi takarsınız ondan sonra gereğini yaparsınız. Şu an biz ekonomik manada arı kovanına giriyoruz. Lakin demekki bizi o korkutan ikinci liderimiz için güllük gülistanlık ki kendisi de aday. Ya da maden buldu. Biz bireyler üstünden konuşmak istemiyoruz. Varsayımlar üstünden değil kurumsal bakmakta yarar var. Kimse bizim gözümüzü korkutamaz. Bizim bakış açımızla, vizyonumuz ortasında onların vizyonu ve bakış açısı ortasında dağlar, dereler, denizler var. Biz onların vizyonundan çok uzağız. Biz onların yanına gitmektense vaktinde Ali Sami Bey’in Galatasaray Lisesi’nde kurduğu vizyona onları davet ediyoruz” biçiminde konuştu.
Fotomac