Harika Lig ve Ziraat Türkiye Kupası şampiyonluklarıyla dönemi ikili kupayla tamamlayan Beşiktaş’ta gözler gelecek dönemin transfer çalışmalarına çevrildi. Şampiyonlar Ligi için güçlü bir takım kurmak isteyen Siyah-beyazlılar, yeni dönemde kiralık oyuncuları Ghezzal ve Rosier’i de takım tutmanın yollarını arıyor. Beşiktaş’ın transfer gündemiyle illgili çarpıcı tespitlerde bulunan Sabah muharriri Ali Gültiken, gelecek dönemin yol haritasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve Radamel Falcao örneği verdi.
İşte o kelamlar…
“Uzun ve yorucu dönemde keyifli sona Beşiktaş ulaştı… İkili kupayla coşku katlandı. Büyük sevinç var fakat hayata da dönmek gerekiyor. Sergen Yalçın’ın kontratı bitti, pek çok oyuncu kiralık ve talipleri çıkıyor. Beşiktaş’ın öncelikleri neler olmalı? Futbolun bu türlü bir gerçeği var. Muvaffakiyetler yakalanıyor lakin sonraki gün, gelecek konuşulmaya başlanıyor. Bu durumda önümüze baktığımızda alışılmış ki en değerli bahis, bu işin mimarı olarak Sergen hocanın sözleşmesinin yenilenmesi. Bu elbette olacaktır. Aksini düşünen birinin olacağını da düşünmüyorum.”
“Tabii ondan sonrası takımın yine inşası. Geçmiş döneme baktığımızda Aboubakar, Ghezzal, Rosier, Josef ve Atiba üzere isimlerin şampiyonluğun ve gelen muvaffakiyetlerin en büyük mimarları olduğunu görüyoruz. Bunlardan Josef dışındakilerin sözleşmelerinin yenilenmesi elbette Beşiktaş açısından kıymetli. Kesinlikle idarenin de önceliği bu olacaktır. Gönül bu oyuncuların hepsinin kalmasını istek ediyor. Lakin Atiba’nın durumu biraz farklı. Yaş hasebiyle performansı öteki bir biçimde kıymetlendirilebilir. En kıymetlisi istikrar açısından da olan takımın devam ettirilebilmesi.”
“ŞAMPİYONLAR LİGİ FARKLI BİR SEVİYE”
“Gelecek dönem Devler Ligi var. Bu takım nasıl güçlenir? Türkiye’de Ersin ve Utku ile muvaffakiyet geldi lakin bu iki isim Devler Ligi için kâfi olur mu? Şampiyonlar Ligi farklı bir düzey. Burada işin gerçekçi istikametine baktığımızda Türkiye Harika Ligi’nden bir ekibin Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olabilmesi çok kolay değil. Beşiktaş’ın Şenol Güneş’le yakaladığı Devler Ligi başarısına baktığımızda takımın oturmuş, deneyimi olan, itimadı yüksek bir yapıda olduğunu görürüz.”
“TRANSFERDE ŞAMPİYONLAR LİGİ’NE KRİTER OLMAMALI”
Beşiktaş’ın bugünkü takımı ise hâlâ gelişim etabında. O yüzden Beşiktaş’ın bugünkü transfere bakış açısı, Şampiyonlar Ligi’ne kriter olmamalı. Birinci gaye Türkiye’de takım, muvaffakiyet istikrarının sürmesi, önümüzdeki dönem Türkiye Ligi’ni şampiyon olarak bitirmek olmalı. Bu istikrarı sağladığınız mühlet içinde Avrupa’daki gelişim de adım adım gelecektir.”
FALCAO ÖRNEĞİ!
“Önümüzde bu hususla ilgili sıcak bir örnek var. Galatasaray iki sene üst üste şampiyon olduktan sonra Şampiyonlar Ligi nedeniyle transfere çok büyük paralar harcadı. Örneği de Falcao… Ancak çok para harcamak Şampiyonlar Ligi başarısı için kâfi değildir. Olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. O yüzden Beşiktaş’ın transferle ilgili izlediği siyasetin devamı olarak kaleci istikrarının değerli olduğunu düşünüyorum.”
“Eğer Şampiyonlar Ligi olarak eksiklik olarak bakacaksanız, bunu sırf kaleci konumu olarak değil, bütün mevkiler için de söyleyebilirsiniz. Zira karşısınızda Şampiyonlar Ligi’ni kazanmayı hedefleyen rakipler milyar dolarlık bütçelere ulaşmış durumdalar. Sizin 20-30 milyon dolarla oluşturacağınız hiçbir takım buralarda muvaffakiyetleri hedefleyemez.”
YALNIZCA AVRUPA DEĞİL ULUSAL KADRO KAPISI DA SERGEN HOCAYA AÇIK!
“Sergen Yalçın’ın futbola başlangıcına tanıklık etmiş, onunla oynamış biri olarak bugünü nasıl yorumlarsınız. Futbolcuyken “Koşsam Barcelona’ya giderdim” diyen Yalçın, teknik yönetici olarak bunu başarır mı? Sergen Yalçın’la 5.5 yıl birlikte oynadık. Şunu hepimiz iyi biliyoruz, en iyi öğretmen hayattır ve yaşanmışlıklardır. Sergen hoca da bunun en somut örneğidir. Büyük bir gelişim içinde. Bu gelişimin içinde en büyük hissesi gerçekçilik olarak görüyorum.”
“Bulunduğu durumu ve anı gerçek pahalandıran, eldeki malzemeyi ölçebilen, bununla yapabileceklerinin sonlarını görebilen bir birikime sahip olduğunu çok net söyleyebiliriz.”
“Bugünkü muvaffakiyetin temelinde de elindeki oyuncu kümesini en hakikat formda kullanma gerçekçiliği yatıyor. Doğal ki en hakikat vakitte. Öteki çok kıymetli özelliği de teknik adamlar için hayati derecede değere sahip olan soğukkanlılık. Durumun ve anın farkında olup baskı altına girmeden hakikat kararı verebilmek. Bunun da başarıda çok tesirli olduğunu düşünüyorum.”
“Tabii ki bunların yanında topluluğun içinden gelmesi, Beşiktaş’ın gerçeklerine hakim olması ve ardına aldığı büyük bir inanç ve inanç duygusu da var. Hepsinin ete kemiğe büründüğü noktada kazanılan iki kupa oldu. Ben Sergen hocanın bir iki sene daha bu istikrarı sürdürdüğü takdirde Avrupa kapısının kendisine açık olduğunu düşünüyorum natürel ki A Ulusal Grubu’nun da.”
Fotomac