HAKKI YALÇIN – BİRİLERİ!
Bu ülkede hakemler birilerinin hayatını yok etmekle misyonlu birileri! Ya da birilerinin merdiveni olan “birileri” Kimilerinin hamuru çamur! Ölülerini dirilerinden daha çok sevdiğimin memleketinde utanmıyor birileri! Hala inatla maç veriyorlar ya herhalde “birilerinin” düdük dokusunda boncuk var. Geçenlerde bir arkadaşım “hakemlerin düdüklerindeki kir oranını hesaplayacak bir makine yok mu?” diye sordu da “gerek var mı?” diye karşılık verdim. “Gözlerin ne güne duruyor!”
Hatayspor’un Fenerbahçe maçında verilmeyen penaltısının adaletsizlikle olduğu kadar “ince hesaplarla” da ilgisi var. Erol Bulut, hakem Suat Arslanboğa için tenkit cümlesi kurabilir mi? Kuramaz. Talihiyle maç kazanmanın kitabını yazan bir adamın adalet kitabında haksızlığa karşı durmak yazmaz. Beşiktaş’ın Antalya karşısındaki gayretin sonucunu hakem Alper Ulusoy belirledi.
Antalyalı Veysel Sarı’ya ucuz bir sarı karttan kırmızı, rakibinin gözüne kasti dirsek atan Beşiktaşlı Josef de Souza için kırmızı kart cepte. Bu ülkede VAR sistemi büyüklerin çıkarlarını kollamak üzerine kurulduğu içindir ki adaletin gereği YOK!
Zira adalet ve hakemlik birbirine düşmandır ve bu ülkede birtakım hakemler projedir. Başakşehir maçında Galatasaray lehine verilen penaltılarla Demba Ba’ya yapılan penaltıyı vermemek ortasında dramla güldürü kadar fark var. Marcao’nun atılmaması gecenin bonusu zira Galatasaray’ın Fenerbahçe’yle derbi maçı var. Kelamda adaleti temsil eden Arda Kardeşler her şeyi ayrıntısına kadar hesaplamıştı. Ve bu türlü bir hakemi maçtan sonra Fatih Terim tebrik etti. Fatih Terim’in hakkı olmayana el uzatmadığı bir sahne gösterin bana?
Futboldaki yozlaşmanın sebep sonuç araştırmasını daha evvel yapmıştık. “Yapmaları gerekenlerden vazgeçenler yapılmaması gerekenleri yaptılar.” Medyada bile yeni bir pazarlama sistemi icat ettiler. Adaletin ve asaletin zerre kadar prestij görmediği, insanlığın yerlerde süründüğü bir nizamda, harcanan paralarla futbolun marka kıymeti yükselmez. Marka adalettir, marka vicdandır ve kalitedir. Ne yazık ki futbolumuzda bunların zerre kadar kararı yoktur.
Kim sigarasını mumla yaksa bir gemici ölürmüş, kim kalemini satsa insanlık ölür! “Çileli bir yola baş koymak çocukların yoluna taş koymaktan bin kez kutsaldır” desek taraftar bulur muyuz? Hiç sanmıyorum. Teknolojik bir çağda ninelerin masalları kalmadı lakin ninelerin torunlarına bıraktığı namuslu düşler kalmalıydı. Bir futbol uğruna her şey bu kadar kolay talan edilmemeliydi.
Beşerler evvelce geldikleri yolun uzunluğuyla gurur duyardı. Artık birçokları yerinde sayarak “yolunu bulmanın” uyanıklığıyla gurur duyuyor. Hakemlerin haksız düdüklerini duyuyor musunuz? O düdükler yalnızca ses değil, o düdükler vicdansızlık, adaletsizlik ve meslek onurunu hiçe saymak. Her şeyden değerlisi de hepimizi enayi yerine koymak. İlerleyen haftalarda cinayetler katliamla yer değiştirecek lakin bu sistemi değiştirecek hiçbir güç bu topraklarda mevcut değil. Zira o denli istiyor “birileri!”
Fotomac