2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda erkekler 400 metre engelli finalinde 47.81’lik derecesi ile 6’ncı olan ulusal atlet Yasmani Copello Escobar, eşi Elif ile birlikte gerçekleştirdiği Türkiye Spor Muharrirleri Derneği (TSYD) Ankara Şubesi ziyaretinde açıklamalarda bulundu.
Tokyo Olimpiyat Oyunları’ndaki yarış sonrası yaptığı açıklamalar sonrasında hisli anlar yaşayarak gözyaşlarını tutamayan Yasmani Copello Escobar, “Ben şayet ağlıyorsam bu hakikaten içimden geldiği içindir. Bunu öbür bir hisle yapmam mümkün değil. Her vakit her röportajımda söylediğim üzere, Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum. Bugüne kadar yaptığım her şeyi, kazandığım her madalyayı Türkiye’ye borçluyum. Değerli bir bahis da şu ki yüzde yüz Türkçe konuşamamam benim hislerimi azaltıyor manasına gelmiyor. Türkçe konuşmamam demek ben bu ülkeyi daha az seviyorum demek değil. Lütfen bu hususta beni yanlış anlamasınlar. Benim o kadar yorucu ve gerilimli bir hayatım var ki bu kadar üst düzeyde spor yapmak idman yapmak beni çok yoruyor ve tüm bu yoğunluk benim Türkçe öğrenmemi zorlaştırıyor. Türkçe için çok büyük bir vakit ayırmam gerekli lakin şu anki düzeyde yaptığım spora bakacak olursak pek mümkün değil. Ellerim soyuluyor birçok vakit, bedenimde yaralar çıkıyor. Bu türlü gerilimli bir hayatım var lakin ben inanıyorum ki spor hayatım bitip aile hayatım başladığında iyi Türkçe konuşabileceğime inanıyorum. Her vakit en yeterlimi vermeye çalışıyorum. Her vakit Türkiye için madalya kazanmak istiyorum. Kendimi bu mevzuda baskılıyorum” diye konuştu.
“ADIM ADIM GİTMEK BU İŞİN TEMELİDİR”
Çaba ettiği alanlarda her vakit finalde yer alması ile ilgili konuşan Yasmani Copello Escobar, “Küçükken maksadım bütün yarışlarda final oynamaktı. Madalya kazanmam için evvel finalist olmam lazımdı. Daima bu türlü düşündüm. Şayet finaldeysem her şey olabilirdi, madalya kazanabilirdim. Benim için adım adım gitmek değerli, örneğin olimpiyatta evvel 40 kişiyi elemelisiniz ki finale çıkabilesiniz. Adım adım gitmek bu işin temelidir. İdol olmak bu beni çok heyecanlandırıyor hala, alışmış olmama karşın hala heyecanlanıyorum. Ankara’daki pistte mesela her 50 metrede bir çocuk ile fotoğraf çektirdim. Bu kadar ilgiyi beklemiyordum, çok memnunum çocukların kalbine dokunduğum için” sözlerini kullandı.
“EN İYİ DERECEMİ YAPMAMA KARŞIN YORULMADIM”
Olimpiyatlardaki final karşılaşması ve rekoru ile ilgili konuşan Yasmani, “Bu sene kırılan birinci dünya rekorunda da alandaydım. Onun da bir parçasıydım, onun akabinde heyecanlanmaya başladım. Samimi olmak gerekirse yarış o kadar süratli oldu ki ne ben ne de arkadaşlarım ne olup bittiğini anlamadık. Hislerimizi bile hatırlamıyoruz. Hatta yarış bittiğinde yorgun bile değildim ki en iyi derecemi yapmama karşın yorulmadım. Daha da fazlası olabilirmiş. Ben tahminen daha süratli koşabilirdim, rekoru aşağı çekebilirdim lakin olaylar çok süratli gelişti ve harika şeyler oldu. Anlamadım nasıl bittiğini. Bu dönem bitmeden de Türkiye rekorunu aşağı çekmeyi planlıyorum” halinde konuştu.
“2024’E GELEBİLİRSEM NE KEYİFLİ BANA”
Mesleğinin devam etmesi ve 2024 Olimpiyatları hakkındaki fikirleri sorulan Yasmani, “Yıl yıl gitmeyi tercih ediyorum, spor bu, sakatlık olabilir, performans düşüklüğü olabilir. Yaşadığım şeyler bunlar, zira bu hislere yakınım biliyorum, sakatlık yaşıyorum daima. O yıla gelebilirsem ne memnun bana” dedi.
“ANTRENÖRLÜK KONUSU HAKKINDA ŞU AN İÇİN BİR ŞEYLER SÖYLEYEMİYORUM”
Yasmani, hayatını Türkiye’de sürdürmek istediğini tabir ederek şunları lisana getirdi:
“Ben hayatımı burada sürdürmek istiyorum, burada evli olduğum için de benim hayatım artık burada. Olağan ben faal bir sporcuyum, tahminen bakanlıkta bir misyon almak isterim. Antrenörlük konusu hakkında şu an için bir şeyler söyleyemiyorum zira evvel sporu bırakmam lazım. Aile hayatımızda planladığımız şeyler var, bir çocuk sahibi olmayı istiyoruz fakat ben şu an kendimi göz önüne aldığımda atletizm çok emek verilen ve acı çekilen bir spor kolu. Açıkça söylemek gerekirse çocuğumun bu yollardan geçmesini istemem ama büyüdüğünde benim yarışlarımı izler ve benim üzere olmak isterse, kanatlarını açıp bu spor koluna uçmak isterse, kanatlarını kırmam desteklerim pürüz olmam.”
“ÇOCUKLUĞUNUZUN GEÇTİĞİ ORTAMDAKİ ÖNDERİN ÜLKESİNE GİDİP O’NUN BAYRAĞINI TAŞIYORSUNUZ”
Küba halkının Mustafa Kemal Atatürk ile çok başka bir bağı olduğunun sorulması üzerine de Yasmani, “Aslında çocukken bilmiyordum ancak daima etrafında olduğum biriydi. Biz Havana’da parkta oynarken tıpkı parkta bir Atatürk büstü vardı. Oraya daima çiçekler geliyordu, bakımı yapılan bir yerdi. Biz de kendi ortamızda konuşuyorduk bu isim değerli bir isim olmalı ki daima bakımı yapılıyor diyorduk. Hatta şöyle derdik; ‘Küba’dan biri mi de bu kadar ilgi görüyor, çiçek alıyor.’ Sonra anladık olağan o Atatürk, Türkiye’nin kurucusu. Aslında bu sinema üzere düşünsenize çocukluğunuzun geçtiği ortamdaki önderin ülkesine gidip O’nun bayrağını taşıyorsunuz. İnanılmaz bir histi, baht diyelim buna, mukadderatımız orada yazılmış üzere. Hatta eşimle orayı ziyaret ettiğimizde yeniden sinema şeridi üzere gözümün önünden geçti tüm çocukluğum ve şimdiki hayatım. Hepsi birbiriyle bağlantılı” formunda konuştu.
“KAPADOKYA’YI GÖRMEK İSTİYORUM, ORAYI MERAK EDİYORUM”
Türkiye’de gezmeyi sevdiği yerler ve en sevdiği yemek hakkında da konuşan Yasmani, “Sürekli yurt dışında kamplarda yarışlarda olduğum için spor hayatımı bitirdiğimde Türkiye’nin her yerini her karışını gezmek tanımak istiyorum. Sonra şöyle düşünüyorum; neden diğer yere gideyim ki? Benim ülkem öbür bütün ülkelerden hoş. Kapadokya’yı görmek istiyorum, orayı merak ediyorum. Bir vakit ayırıp kendime oraya gideceğim. Aslında yemeklerin hepsini çok seviyorum, Türk yemekleri çok hoş lakin en çok kuru fasulye yemeyi seviyorum. Doğal tatlı olarak da baklava çok hoş, onu da çok severek yiyorum” dedi.
“EŞİMİN YEMEK YAPAMADIĞINI DÜŞÜNÜYORDUM LAKİN HER YEMEĞİ ÇOK HOŞ YAPTIĞINI ÖĞRENDİM”
Eşi Elif’in en çok hangi yemeği hoş yaptığının sorulması üzerine Yasmani, “Ben aslında yemek yapamadığını düşünüyordum ancak her yemeği çok hoş yaptığını öğrendim” tabirlerini kullandı.
“FENERBAHÇE, MESLEĞİMİN BAŞLANGICINDA ÇOK BÜYÜK BİR YERE SAHİP”
Yasmani son olarak Fenerbahçeli taraftarlara şu bildirisi verdi:
“Fenerbahçe, mesleğimin başlangıcında çok büyük bir yere sahip. Bana inandıkları ve beni destekledikleri için onlara çok teşekkür ediyorum. Onların bu dayanağına layık olabilmek için önümüzdeki yıllarda da elimden gelenin en düzgününü yapacağım.”
Fotomac