AHMET ÇAKAR – CÜNEYT ÇAKIR’DAN İNCE SANATLAR!
Mostafa isimli bir oyuncu geldi ve skoru aldı götürdü. Tahminen siz bu satırları okurken tüm Türkiye ya Mostafa müziğini söylüyor ya da dinliyor olacak. Lakin sonuç olarak Galatasaray, Fenerbahçe’yi yeniden, tekrar Kadıköy’de yendi.
Aslında maça baktığımızda fazla pozisyonel bir maç değil. Yüksek tempo da yok, tansiyon de yok. Aslında baktığımızda net fazla konum da yok lakin hayati derecede üç puanı alan taraf Galatasaray oldu.
Bu da Galatasaray’ın yeni transferi, tahminen de şu ana kadar ismi ve cismi bilinmeyen lakin 75. dakikada o hayati vuruşu ya da çok iyi vuruşu yapan Mostafa oldu.
Galatasaray kazanmak zorundaydı. En azından kaybetmemek zorundaydı. Ve istediği oldu. Tahminen de santimetrelerle değil, milimetrelerle ölçülen ofsayttan gol, gol olsa beraberliğe Fenerbahçe çoktan razı olacaktı.
En kritik nokta kaleciler derler. Bu maçta ceddin da tutanın da iyi olacak. Muslera o denli bir kaleci ki değerli durumları kurtarmasa da çok önemli inanç veren bir kaleci.
Sonuçta Galatasaray ligin doruğunu tekrar eşitledi. Üstelik Fenerbahçe ile ikili averaj olarak da öne geçti. Gelelim Cüneyt Çakır’a… Bu tıp maçlarda hakem daima kıymetlidir ve çok konuşulur. Dün akşam baktığımızda da Cüneyt’in ufak tefek eyyam sanatları dışında da ki, bu çeşit maçlarda kimi bu türlü ince sanatlar gereklidir, iyi yönetti.
Kazanan ve kaybedenin ‘hakem’ demeyeceği bir maç oldu. İptal edilen gole gelince hiçbir şey demiyorum. VAR sistemi önümüzde çizgileri çekiyor, maviydi, kırmızıydı derken gol iptal ediliyor. Ozan’ın başı biraz ileride, tahminen de baş biraz büyük. Lakin Galatasaraylı futbolcunun omuz başı Ozan’ın başının hizasında. Ne diyeyim, teknoloji icat oldu, mertlik bozuldu.
Fotomac
