“Sezon başından itibaren sıkı bir biçimde çalışıyoruz. Çalışmalar devam ediyor. Motivasyonumuzu en yüksekte tutmaya çalışıyoruz. Fenerbahçe her vakit kazanma geleneği olan bir kulüp. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Şampiyonluk için ligde nitekim büyük bir uğraş var. Göztepe maçından sonra aslında bu bizi biraz sakinleştirdi.
Zira üzerimizde çok fazla hudut vardı, o hezimetten sonra biraz daha sakinleşip, maksadımıza gerçek daha sakin bir halde ilerlemeyi düşündük. En kıymetlisi de bilhassa son maçtan galip ayrıldık. Bu galibiyet daha inançlı ilerlemeye yarayacaktır. Fenerbahçe, hem kadro içinde hem de dışarıda taraftarıyla şampiyonluğu çok fazla isteyen bir kulüp.
Berbat bir sonuç çıktığında herkes tahminen de bizden daha fazla konuşuyorlar, kritiğini yapıyorlar. Tabi ki bu bizim sorumluluğumuz, sonuçta bizim işimiz. Biz kendimizi tahlil ederken, bilhassa müspet ve yapan formda bunları yapmalıyız ki grup olarak ileriye gidelim. Geçen hafta da Liderimiz, İdaremiz buraya geldi. Bize büyük dayanak verdiler. Bu dayanakta bizi biraz daha ileriye hakikat attı. Onlar buraya gelirken sonuç odaklı dayanak vermediler. ‘Sonuç ne olursa olsun arkanızdayız’ dediler. Bu da birlikteliğin bir başka yardımcı hissesi ve hoş bir sonuç çıktı.
TRABZONSPOR MAÇI YORUMU
Bu şekil maçlar, özel maçlardır. Bir oyuncu için özel hisler içerir. Zira sizin orada hoş bir geçmişiniz oluyor ve bu geçmiş bir anda karşınıza geliyor. Tıpkı şey İtalya’da Napoli-Milan maçında da başıma geldi. Bir oyuncu için yaşanabilecek hoş hisler. Maçtan sonra yaptığım röportajda da bunu lisana getirdim. Hoş vakitlerim geçti lakin şu anda yeni ailem Fenerbahçe. Bunun sorumluluğunun farkındayım. Bu sorumlulukla birlikte daha ileri gideceğini düşünüyorum. En sonuna kadar gayretimi vereceğim, gruba katkı sağlayacağım.
KUVVETLİ BİR LİG
Tek bir maçtan sonra fikirler değişiyor. Her şey değişti üzere yorumlar yapılıyor. Bu cins sonuçlara genel bakıyorum. Zira buraya birinci geldiğimde değişik problemlerle karşılaştım. Maalesef dönem öncesi kampını geçiremedim. Akabinde tam başladım, sakatlığım oldu. O sakatlığın üstüne tam kendimi veremedim. Tam hazır olduğumda da grup çok iyi sonuçlar almıyordu. Şu anda her şeyin gitgide yoluna girdiğini görüyorum. Türkiye’deki 6. yılımı yaşıyorum. Nitekim şiddetli bir lig. Bu lige bakıldığında daima şunu öğrendim. Ligin sonuna kadar, şampiyonluğu elde edebilmeniz için kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bunu yapmadığınız vakit istediğiniz sonuçlar çıkmıyor. Bu yüzden bunun farkındalığı ile bir arada, son ana kadar çabamızı devam ettirip, kendimizi her seferinde iyileştirmemiz gerekiyor.
Genç oyuncularla yalnızca idman içinde değil, dışarıda da daima birlikte olmaya çalışıyorum. Şakalaşıyorum, bilgilerimi aktarıyorum. Aslında genç oyuncular için bu türlü büyük bir kulüpte olmak da güç. Zira çok fazla tecrübeli ve kaliteli oyuncu var. Bir yandan bakıldığında genç oyuncuların bizden faydalanması gerekiyor, bir şeyler öğrenmeleri gerekiyor. Öğrendikten sonra sabırla vakitlerini beklemeleri gerekiyor. Sahiden Fenerbahçe’nin şu anda çok yetenekli, kalitesi yüksek oyuncuları var.
Bir yandan da futbol bu, baht her vakit yüzünüze gülebilir. O yüzden her geçen gün kendilerini geliştirmeleri kural. Ben de gençken benden yaşlı oyunculardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum, artık ben yaşlandım onların benden bir şey öğrenmesi gerekiyor.
Gol atmak, asist yapmak futbolun sevinçli yanı. Birebir vakitte taraftarlardan yeni gelen oyuncudan daima bir beklenti oluyor. ‘İşte bu oyuncu kaç gol atar, kaç asist yapar?’ Beşerler daima bu beklentilere giriyor. Benim karakterime bakıldığında, kişisel amaçlardan evvel küme maksatları çok daha kıymetli. Her oyuncu asist yapmak ister, gol atmak ister. Bu açıdan da buna devam etmek gerekiyor. Genel baktığımda küme gayelerini her vakit ön plana koyan bir oyuncuyum. Fenerbahçe bu sene çok fazla yeni oyuncu transfer etti. Sıkıntı bir süreç. Bir sürü yeni oyuncunun bir maksat uğruna küme haline gelip, bu maksat uğruna gayret vermesi, güç bir süreç ancak benim tekrarlıyorum, grupsal amaçlarınızı başardığınız vakit zati ferdi gayelerde daha üst çıkıyor.
Olağanda başka kadrolara bakıldığında bir oyuncu öteki arkadaşlarına nazaran çok daha fazla gol atar. Genelde de sonuca daima o oyuncu üzerinden gitmeye çalışılır. Bizim kadroda bu çeşitlilik çok hoş. Çeşitli yollardan diğer oyuncularla gole ulaşabilmek çok kıymetli. Bu istatistik karşımızdaki rakibe nazaran de farklı silahlarımızı kullandığımızı gösteriyor; bu çok değerli bir şey fakat en değerlisi tabiki kazanmak. Kazandıktan sonra kimin ne kadar gol attığı ya da ne halde attığı çok da değerli değil. En değerlisi kazanmak.
Öncelikle taraftarlarımız için şunu söylemek istiyorum. Her vakit onlara müteşekkiriz. Her vakit yanımızda olmaya çalışıyorlar. Tahminen bazen onlara çok fazla memnunluk veremeyebiliriz; ben sene başında birinci verdiğim röportajda da bunu söyledim. Bu kuvvetli süreçte keşke yanımızda olabilselerdi.
Bize takviyelerini canlı bir formda verebilselerdi. Günümüz kaidelerinde bu mümkün olmuyor. Onlar geri döndüğünde her şey çok daha hoş olacak. Buna gönülden inanıyorum. Makus bir sonuç aldığımızda bizi eleştirebiliyorlar fakat onların eleştirisi bile bize daha fazla güç veriyor. Zira hangi yerlerde ne formda daha iyiye gitmemizi bulmamıza yardımcı oluyorlar. Bize inansınlar, sonuna kadar bu uğraşın içerisinde olup, savaşmaya devam edeceğiz. Umarım keyifli bir halde dönemi bitireceğiz. Onlara müteşekkirim.”
Fotomac
