15 yıllık profesyonel bir mesleğin akabinde Nabil Dirar, Belçika’ya geri döndü. Brüksel’deki annesine yakın olan Nabil Dirar, bunun şu an hayatındaki en değerli şey olduğunu söyledi.
“MATA ÇOK GÜZEL, ISRAR EDEMEM”
“Kulüpteki performnasım hakkında söylenecek pek bir şey yok. Döndüğümden beri yalnızca iki kere Dinamo Kiev’e karşı birinci 11’de başladım. Dürüst olmam gerekirse, şu an yalnızca Belçika Ligi’nde oynuyoruz ve Clinton Mata da çok iyi iş çıkarıyor. Ayrıyeten, ulusal maçlardan evvel ağrılarım vardı. Bu nedenle Charleroi, Gent ve Antwerp maçlarında oynayamadım. Teknik yöneticinin de iyi oynayan birinci 11’de ısrar etmesi olağandır. Bu ortamda birinci 11’de oynamak için ısrarcı olamam esasen.”
“CLEMENT İLE BAĞLANTIM ÇOK İYİ”
“Maçlarda 10’ar 15’er dakikalar alıyorsam olsam da teknik yöneticiyle iyi bir münasebetim var. Artık teknik yönetici demek zorundayım, evvelden ona yalnızca Clement derdim ya da Philippe. Ona çok hürmet duyuyorum. Dinlemem gereken deneyimli biri. Aklımda onla ilgili daima bir imaj vardı. Çalıştığı futbolcuların onu çok sevdiğini fark ettim. Soyunma odasında herkes onu çok seviyor. Sizle konuşurken hakikat sözleri buluyor. Bağlantı açısından neredeyse bir psikolog!”
“FENERBAHÇE’YE DÖNECEĞİM ANCAK BİLMİYORUM”
“1 yıl daha Fenerbahçe ile mukavelem var. Bu dönemden sonra Fenerbahçe’ye dönmek zorundayım. Türkiye’den diğer teklifler de var lakin şu an emin değilim. Zira, Belçika’ya geri dönmek beni çok memnun etti. Memnunum. Aileme ve arkadaşlarıma çok yakınım. Haftada 1-2 sefer Brüksel’e gidiyordum. Sakatlandıktan sonra o kadar sık gidemiyorum, kaslarım için iyi gelmiyor.”
“ANNEMDEN UZAKLAŞMAK İSTEMİYORUM”
“Ailenizi ve aile sevginizi satın alamazsınız. Bir yıldız olsanız ve çok para kazansanız bile bu çok öbür bir şey. Babam, ben daha 1 yaşındayken ölmüş. Annem hala yaşıyor. Sıhhat durumu iyi değil. Ben dindar biriyim. Annem daha kaç yıl, kaç ay, kaç gün bizimle bilmiyorum. Mümkün olduğunca onunla vakit geçirmek istiyorum. Zira artık yapamazsam, bir daha hiç yapamayabilirim, çok geç olabilir. Gelecek yıl ne yapacağımı bilmiyorum ancak artık annemden uzak yaşamak istemiyorum.”
“ÇOCUKLARIMIN YERİNE ÖLEBİLİRİM”
“Anne babamız, ailemiz ve çocuklarımız bizim için en kıymetli şey bu hayatta. Çocuklarınız varsa, onlar yerine ölebilirsiniz. Bu tıpkı vakit anne babalarımız için de geçerli. Bunu baba olduğumda fark ettim. Annemi seviyordum aslında lakin baba olduktan sonra annemi daha çok sevdim. Artık bu anların tadını çıkarmak istiyorum, yarın çok geç olabilir.”
“İNŞALLAH ANNEM UZUN MÜDDET YAŞAR”
“Futbolda kalmak istiyorum. Zira futbol beni ve ailemi kurtardı. Yürütebildiğim sürece futbolun içinde olacağım. Annem, ben ve kardeşlerim için her şeyi yaptı. Artık onun yanında olmalıyım. Bu bana devam etme gücü veriyorum. İnşallah annem daha uzun müddet bizimle kalır.” [Het Nieuwsblad’daki özgününe sadık kalınarak çevrilmiştir. Çeviriyi kaynak göstermeden kullanmayınız.”
“SADECE 30 SANİYE, KONUŞUN”
“Konuşmayan antrenörlere hiç hürmet duymam. Konuşmak 30 saniyenizi alır. Oynatmadığınız ve bir açıklama yapmadığınız oyuncuya 1 hafta yahut 1 ay sonra gereksiniminiz olacak. Bu türlü bir oyuncuya dikkat edersen, konuşursan hayatının en iyi maçını senin için oynar. Oyuncular çocuk üzeredir, dikkat etmelisin. Bu da yalnızca 30 saniyeni alır.”
“CLEMENT COŞKULU BİRİDİR”
“Bir futbolcu olarak Clement coşkusu olan biriydi. İdmanda onla ikili uğraşa girmemeliydin. Agresifti ve daima çaba ederdi. Artık bunu ekibine aktarmaya çalışıyor. 1-0 öne geçsek de bizi daima 2-0, 3-0 için coşturmaya çalışıyor. Hiçbir vakit mutlu değildir. Bu kadronun gücü de buradan geliyor. Antrenör Carl Hoefkens’e de ‘Carl’ diyemem. Ona artık ‘ayı’ diyorum. Bugünlerde ne yiyor bilmiyorum fakat görünüşüyle insanları korkutuyor. Ona yüzyüzeyken ‘koç’ demek zorundayım. Yoksa idmanlarım asla bitmez.”
“GENÇKEN APTALCA ŞEYLER YAPTIM”
“Benim dilim her vakit kalbimden geçeni söyler. Antrenörler için bu nedenle güç bir karakterdim. Davranışlarımdan ötürü çok maç kaçırdım. Bir müddet b ekibine bile gönderildim. Gençken aptalca şeyler yapabiliyorsun. Fakat, tam da bu tecrübelerle büyüdüm ben. Dürüst olmak gerekirse, yaşlandım.”
“CLEMENT COŞKULU BİRİDİR”
“Bir futbolcu olarak Clement coşkusu olan biriydi. İdmanda onla ikili çabaya girmemeliydin. Agresifti ve daima uğraş ederdi. Artık bunu grubuna aktarmaya çalışıyor. 1-0 öne geçsek de bizi daima 2-0, 3-0 için coşturmaya çalışıyor. Hiçbir vakit şad değildir. Bu kadronun gücü de buradan geliyor. Antrenör Carl Hoefkens’e de ‘Carl’ diyemem. Ona artık ‘ayı’ diyorum. Bugünlerde ne yiyor bilmiyorum lakin görünüşüyle insanları korkutuyor. Ona yüzyüzeyken ‘koç’ demek zorundayım. Yoksa idmanlarım asla bitmez.”
“GENÇKEN APTALCA ŞEYLER YAPTIM”
“Benim dilim her vakit kalbimden geçeni söyler. Antrenörler için bu nedenle güç bir karakterdim. Davranışlarımdan ötürü çok maç kaçırdım. Bir mühlet b grubuna bile gönderildim. Gençken aptalca şeyler yapabiliyorsun. Fakat, tam da bu tecrübelerle büyüdüm ben. Dürüst olmak gerekirse, yaşlandım.”
Fotomac
